Kerem Aydınlar Vakfı

Hakkında Yazılanlar

Canımın içi, bitanecik abime…

Bugün katlanabiliyorsam böylesine büyük bir acıya,
Kaybettikten sonra bile en sevdiğimi bu hayatta,
Durabiliyorsam hala dimdik ayakta,
Yalnız ona borçluyum bunu yine, yalnız ve yalnız ona...

O ki her şeyiyle örnek oldu bana,
Yol gösterdi, akıl verdi her konuda...
O ki yanımdaydı en mutlu anlarımda,
Çünkü onun adı gizliydi benim için mutluluğun kelime anlamında...
O ki; en büyük teselliyi verendi gözyaşlarım aktığında,
Yine gülümsüyordu son kez değdiğinde dudaklarım yanağına...
Son tesellisini veriyordu; “Ağlama, iyiyim ben” dercesine bana…

Kim aynı anda bu kadar şanslı ve şanssız hissetmiştir kendini?
Kim ağlamamış, huzur bulmuştur görünce abisinin beyazlara sarılı hareketsiz bedenini?
Kim şükredebilmiştir Allah’ına böylesine bir acı dağlarken yüreğini?
Ben hissettim, ben buldum, ben şükrettim... Çünkü ben “O”nun kardeşiydim.

Onun kardeşi değil bağırıp çağırmak; abisi askeri törenle uğurlandığı için gururlanmalıydı ancak...
Onun kardeşi değil yas tutmak; abisinin tepesine dikilen Türk bayrağı dalgalandıkça huzur bulmalıydı ancak...
Onun kardeşi değil isyan etmek; Allah’a eskisinden daha çok şükretmeli, kaderine teslim olmalıydı ancak...
Öyle de oldu... İşte bu acıyla nasıl başa çıktığımı soranlara vereceğim yanıt bu.

Onun kardeşliğine layık olmak, ömür boyu hep o çok sevdiği kardeşi olarak kalmak,
Onun değerleri, onun öğrettikleriyle bir bütün olmak,
Onu içimde yaşatıp, dünyaya yansıtmak,
Ve ona kavuşacağım, hasretimin son bulacağı günü bekleyerek yaşamak...

İşte bunlar hayatımın bütününe yayıldı artık…
Hiç kolay olmasa da tüm bunları omuzlarımda taşımak;
Her şeye rağmen değer...
Çünkü onun kardeşi olma şerefi bana bir ömür yeter...

Z.A.